4 Şubat 2024 | Kategori: Yazılarım | 2.228 views
Bu gün yine seni hatırladımBizim buralarda baba---Aklımda hep sen vardınSoluk bile alamadımSonra baktım çarem yokResimlerine bakıp bakıp ağladım baba--- Köyde soğuk sisli bir günün gecesinde Rüyamda seni gördüm babaSeninle evimizin yolunda karşılaştıkAbtestini almış namaz için camiye gidiyordunSonra heyecanla...
Yaşadığım şu günlerde en çok neyi özlüyorsun
Foto Galip diye sorsalar bana.
Sanırım neşeli çocukluk günlerimi
Ve Kimsenin dokunamadığı hayallerimi .
Ve birde zamanın benden ayırdığı sevdiklerimi derdim.
Geriye dönmek isteğim o kadar çok şeyler var,ki
Ve birde şu yalan dünyada bir kez daha sarılmak istediğim
O kadar güzel insanlar var ki nasıl anlatabilirim
Şu günlerde Almanya’da olan kardeşim
Sabri çok rahatsız bu gün telefonuma
Sabri’den bir şiir geldi hastane odasında yazmış
Bu şiiri sizinle paylaşmak istedim.
BÜYÜK ÖZLEM
Karnımdaki lenflerin tellerine
Kara kara kuzgunlar gibi
Konan tümörler
Keskin gagalarıyla
Durmadan tüketmekteler
Yaşadıkları yeri
Yani sıska bedenimi
Ve yedikçe şişip büyüyorlar
Galiba durmuş akılları
Yoksa keserler miydi
Tünedikleri dallarıSeyirci kalmadı tabiplerim
Bu talana bu haksız saldırıya
Hücuma geçtiler hemen
En ağır ilaçlarla
Ve başladı çetin savaş
Sözün özü ve doğrusu
Yine kazanacak
Bu mazlumun ordusu
Yeniden düşmana inat
Bağrımı açıp haykıracağım
Merhaba hayat!
Sabri Çakır
Protestan Hastanesi / Gelsenkirchen, Almanya
15 Şubat 2023
Kardeşim Sabri Üzülme her şey güzel olacak inan,
Böyle günlerde canı yürekten birlik olmaktır başkaların sevincine
Kötü günde yanı başında olup kenetlenmektir yürek yüreğe,
Ve en önemlisi yaşarken bilmektir sevdiklerinin değerini,
Onlara sımsıkı sarılmaktır özlemle sevgiyle
Canım kardeşim Sabri seni sevenlerinden
Türkiye’den kucak dolusu selamlar sevgiler
Acil şifalar diliyoruz sana yaradanımdan
Dualarımız sana gönüllerimiz seninle
Ben bekliyorum yine buluşacağız günün birinde
Büyük özlemle öpüyorum seni, iyi haberler bekliyoruz
Yıllar öncesine dayanıyor seninle dostluğum. Köyümüze araba çalıştırırken denizliye geldiğin her gün fotoğrafçı dükkanıma uğrar seninle konuşurduk. Çok iyiliğin oldu o yıllar bana Yahya abi. 40 Yıl sonu.Denizliden köye dönüşümde de her yıl her gün seninleydim.
Muhallede komşum köy kahvelerinde okey masasında amansız bir rakibimdin benim. Bir türlü yenemezdim seni bak Foto Galip ben eskiden kumarcıyım sen beni yenemezsin derde takılırdın bana. Doğru abi hiç yenemedim seni. Bir sorunum olsa yanı başımdaydın abi. Hasta yattığın evinde iki günde bir uğrar hal hatırını sorardım fazla konuşmazdın beni görünce gözlerin gülerdi. Denizli’ye döndüğüm gün yanına tekrar uğradım. Helalleştim seninle Denizliden her gün Ayşe ablamı aradım seni sordum. İşte aynı derdi. Hatta hastaneye gelmeden bir gün önce sen telefonla beni aradın yine azda olsa sesini duymak nasip oldu bana.
Ne yapabilirdik çaresiz bir hastalık aldı gitti seni bizlerden Ah Yahya abi ahh
Her Denizli’den köye gelişimde söğüt dolmuşlarından yolda senin evin önünde inerdim. Beni görünce hemen evin penceresini açar perdelerin arasından “hoş geldin bakalım” Galip derdin. Hadi bakalım bak ben yine geldim köye abi neredesin? Beni her gördüğünde bak bir şeye ihtiyacın olursa ara beni derdin Evet abi dün köye geldim nerelerdesin? Arıyorum, sana ihtiyacım var.
Hadi evden çıkta oturalım sokağın başınada Ayşe ablam çay getirsin yoldan geçenleride çağıralım içelim abi. Öyle içimi açıttın ki sorma, dayanmaya çalışıyorum ne yaparsın ölenle ölünmüyor ama hatırlanınca özlüyor insan .Bizim sokağın sen olmayınca hiç tadı yok inan. Sessiz kalmış bizim buralar, Seninle oynadığım, okey masaları, seninle gezdiğim yollarda hep yalnızım artık. Hep beni üzüyor bizim buralar. Gece yarısı olduğu şu saatlerde geçtim bilgisayarın başına da seninle dertleşmek istedim.
İnsan ,nasıl arzu ederse öyle yaşıyor ama her yaşamın sonu belli bir gün mutlaka ölüm var sonunda. Doğduğun da, dünyaya bir şey, getirmediğin gibi dünyadan giderken de bir şey gütüremiyorsun.
Biz sağ kalanlar, tekrardan, bir umutla başlıyoruz gece gündüz durmuyoruz çalışıyoruz. Benim iyi bir dostumdun SEN. Dost gönül bağında, büyüyen ağaca benziyor, her mevsimde başka bir güzel başka bir umut oluyor insana. Dört yanını sarsada fırtınalar kol kanat olur sana o .Daime yanı başında elinden tutandır dost . Zamanı gelen gidiyor, vakitli ,vakitsiz ,dönüşü olmayan bir yolda gelip geçiyor ömür dediğin. Hayat denilen şu alemde bir varmış, bir yokmuş yalan olup gidiyor insan şu fani dünyadan. Hayırlı evlatların varsa akrabaların dostların varsa, arkandan bir dua iki damla göz yaşıyla uğurluyorlar seni,
Hoşça kal bile diyemeden, yok olup gidiyor şu yalan dünyadan insan. Sen gideli evin hiç boş kalmıyor abi. Çok değerli evlatların akrabaların dostların var her gün senin evindeler. Ayşe ablamı yalnız bırakmıyorlar. Sen rahat uyu gittiğin yerde, her şey buralarda bir şekilde oluyor. Ama, bana bir duygu seli boşalıyor, evin önünden geçerken dayanamıyorum. Seni arıyor gözlerim inan ki nasıl alışırım senin yokluğuna bilemiyorum.
Bu gün okudum,da yazdım yunus emre diyor ki:
Yalan dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne haber verirler
Üzerinde türlü otlar biterler
Ne söylerler ne haber verirler
Kiminin üzerinde biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi mahzun kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne haber verirler
Senden de bir haber alamayacağız Yahya abi. Yattığın yerler ışıklı olsun, dualarımız seninle nurlar içinde uyu…
Zaman ne de çabuk geçiyor
Çocukluk yıllarımı hatırladım
Söyle bir düşündüm yaşadıklarımı ne güzelmiş o günler
Fakir olsak da rezil yaşa sakta özledim işte
Küçüklüğüme dönmek istiyorum
Çocukça sevilmeler için.
Korona denen hastalıktan bir aydır hastanede yatıyorum
Çök kötü günlerim geçiyor yapayalnız odalarda
Bu kadar acılar içinde nasıl oldu bilmem
Sen düştün anne hastane odalarında yüreğime
Ahh bir Gelsen yanıma anne
Hadi cık gel, de
Hastalığımı bahane edip ikimiz bir olalım
Hastane odasında
Doktorları hemşerileri çıkaralım dışarıya
Bir sen
Bir ben kalalım odada.
Ben sana kömür gözlü torunlarımı anlatayım
Sende bana babamı anlat anne
Yıllar oldu babam bizden ayrılalı nasıl babam
Görüştünüz mü babamla
Hadi anlat anne
Sen nur yüzlü babamı anlatırken
Az sonrada ben usulca
Başımı dizlerine koyup yatayım
Sen benim ak saçlı başımı okşa
Çocukken yaptığın gibi ninniler söyle bana anne.
Ben uyumadıkça sende uyuma
Gece boyu açılarımı paylaş
Çocukken olduğu gibi yatır beni kucağına
Nasihatler ver
Gittiğin yerlerden
Bir şeyler anlat bana
Babamı anlat ne olur onu çok özledim anne.
Kollarımda serumlar
Burnumda oksijen takılı
Korana denen hastalık yordu beni anne
Nasıl yakalandım ben bu illete bilemedim
Yalnız zor geçiyor hastane odalarında günlerim
Bulunduğum odaya kimseyi almıyorlar
Acılarımı sana ortak edip de özledim seni
Nerelerdesin.
Sana sarılmak istedim çocuksu düşlerimle anne.
Senden daha fazla bana yanan var mıydı
Daha yavrularını seven var mıydı
Biliyorum
Sen başkaydın benim için.
Her şey çocukken güzelmiş
Ben şimdi büyüdüm koca adam oldum
Bazen bazı olaylarda bile yenilmeyi de öğrendim
Ölümcül hastalıkları da gördüm anne
Hatta nice ölümler bile gördüm hastane odalarında anne.
Öksüz kalmak yaşa başa bakmıyor be anne
Zamansız dönülmez yerlere gitmek üzüyor insanı
Bizlerden ayrılalı yıllar oldu
Bu günlerde seni çok özledim
En çokta sana sarılmayı
Sarılıp Kollarında ağlamayı özledim
Anne ağlamayı.
Bilmem arzularımı anlata bildim mi sana
Yalnız senin bilmeni istediğim
Bir şey vardı
Ak üzüm yüzlüm zeytin kokulum
Ben Seni çok seviyordum be anne
Seni çok seviyorum dum
Yatdığnız yerler nurlar la dolsun güzel yerlerde uyuyun annem
Evlatlık görevimizi yapabildiysek size ne mutlu bana
Hakkını helal et bana ne olur anne
NOT:
Çok şükür hastaneden çıktım iyileştim sevdiklerimle beraberim şimdi
Pamukkale üniversitesinde öğretim üyesi profesör Göksel Altın ışık Hocama
Server gazi Hastanesinin Başhekimi Bülent Kale Bey’e ve korona servisinde çalışan doktor ve hemşerilerine sonsuz teşekkürler iyi ki sizler varsınız. 21.6.2021.
Hazreti Ali’nin bir sözü vardır hayatta şu iki insanı hiç unutma der
Bir kötü günde yanında olanı, birde kötü günde yanında olmayanı. Musa hep yanımda olan bir dostumdu benim.
Yıllar önce yazmıştım insanların bir dostu olmalı başına bir iş geldiğinde yanı başında ve elini omuzunda olmalı demiştim.
Hani kış aylarında bulutludur gökyüzü, tez olur ya akşam
Sabaha karşın hava soğur, hani kar tozar ya dağdan tepeden
Hani baba işten döner, sofra kurulur da anne çağırır ya evden
Yıllar nede çabuk geçiyor anam
Bizden ayrılıp gideli bir yıl oldun zeytin kokulum
Unutulmuyor unutulmuyorsun anam
Senin Özlemlerin yüreğimde
Günden güne artıyor anam
Her tarafta seni arıyorum
Seni özlüyorum bal gözlüm
Tez geçen yıllara
Ne kadar dayansam da olmuyor
Koca adam oldum sacım başım ağardı
Ama şunu öğrendim.
Öksüzlük yaşa başa bakmıyormuş be anam!
Bazen olur da olsun isterim düşündüğüm şeyleri.
Şöyle bahar aylarında, bir yerlerde olsam
Bir dağın yamacı yada yemyeşil kırlarda, bağda, bahçede
Öfke dolu yağmur yüklü bulutlar gökyüzünde
Yüce dağlara doğru savrulurken
İçimden bir ses haykırsa, bağırsam delice
Bu gün bir yağmur yağmalı, bu gün yağmur yağmalı..
Canım anam
12 Mayıs 2019,
Mübarek Ramazan’ın ilk haftasıydı
Ve bugün dünyada
Can bakışlı annelerin günüydü
Böyle güzel bir günde ayrıldım senden
Kış gelmişte beyazlar kaplamış
Beylerli köyümün çengel dağını
Çengel dağım giymiş bu yılda gelinliğini
Yüksektir çam ağaçları güneş görmez bağrını
Bir kaç ay ayrı kaldım senden geçiremedim zamanı
Yine özledim karlı dumanlı başını
Şu yalan dünyada yaşarken
Nice yıllarımız geçiyor beklemekle
Neleri beklemeyiz ki, olumsuz günlerin tez geçmesini beklemek.
Güzel günlerin gelmesini, bir umutla beklemek.
Son Yorumlar