Beylerli’nin KONSOLOS MAHMUT’u da düştü toprağa…

7 Şubat 2012 | Kategori: Yazılarım | 5.397 views


Bir fotoğrafın bana bu gün söyledikleri beni nerelere sürükledi gitti. Duygu dolu yüreğim bana, arkadaşımın bir anısını hatırlattı. Başladım bir şeyler yazmaya. Sevgili arkadaşım Mahmut, nede çabuk geçmiş yıllar, çok uzak zamanlarda çekilen bir sararmış kâğıt parçasından bana bakıyorsun. Hem de tüm dertlerden arınmış olarak bir bakışla tatlı bir gülümsemeyle. Zamanlar bırakılmış geride ah Sevgili arkadaşım, tadımlık bir hayatmış yaşamak, adam gibi yaşaya bildiysen eğer. Yazı masamdaki soluk fotoğraflarda sana bakarken, fotoğrafın arkasına bir not düşmüşüm. “30. 3. 1968 cumartesi akşamı, can arkadaşlarımla” diye yazmışım. Savurdu Hayat her birimizi başka yerlere, uzaklaştık gittik. Bir şeyler mani olup arayamadık. Ben iyiyim, sen nasılsın diyemedik. İşte geldi geçti, toprağa düştü bir dost arkadaşım daha. Ateş düştüğü yakar, Ölümler hep acıdır, genç ihtiyar hiç fark etmez.

Fotoğraftakiler: Mahmut Baş, Foto Galip, Hüseyin Afacan,1968

SEVDALARIMIZI DUVARLARA ANLATDIK

1965 yıllarıydı. Denizliye geleceğim, fotoğrafçılık öğrenmeye. Ama nerede ve kiminle kalacağımı bilmiyordum. Mahmut Baş ile Hüseyin Afacan Denizli Lisesinde okuyorlardı. Konuyu onlara açtım. “Tamam bizimle kal, beraber olur gideriz” dediler. Ben Denizli’de Mahmut ve Hüseyin ile üç yıl bir bir odada yattım kalktım. Dertlerimizi, umutlarımızı, sevdalarımızı, kirli yorgana sarılıp yatarken anlattık, salyangoz böceği ören soğuk duvarlara.

ESKİ YAŞANMIŞLAR AKLIMA DÜŞERDE, YAŞARIR GÖZLER

Denizlideki kira evimiz oturacak gibi değildi, ama mecburduk bu evde durmaya. O günler hepimizin tekrar yaşamak istemediği günlerdi. Bir evin alt katı, rutubetli, suyu yok, odada bir köy ocağı var. Orayı mutfak olarak kullanıyoruz. Tüpümüz yok, gaz ocaklarında yapıyoruz yemeği. Bir yemek yapıldımı bulaşığı bir hafta duruyor. Ocağın başında örümcekler yuva yapıyor tencerelerin içlerine. Sümüklü böcekler bulaşık artıklarıyla besleniyor. Zor geliyordu soğukta bulaşık yıkamak, tekrar yemek yapmak. Acı soğan, kuru yavan yeyip geçiyorduk. Ben işyerinden çok geç geliyordum. Geldiğimde onlar yatmış oluyorlardı. Evde bir şey bulamayınca, anamın köyden yolladığı yufkaları su ilen tavlar, biber tuzu eker, ya da kuru soğan ezer, yer yatardım. Mahmut ile Hüseyin’in de benden farkları yoktu. Bulduğumuzu yer yatardık. Yakınmazdık hallimizden. Bu günde doydu karnımız, yarına Allah kerim derdik. Mahmut ile Hüseyin yaz tatiline gidince, ben evi değiştirdim. Postahanenin arkasında bir evde kaldım. Ev, eski eve göre güzeldi. Ben 1969 yılında askere gittim, onlar bir yıl daha okudular. Mahmut küçük yaşlarında babasız kalmıştı, çocukluk yılları bayada zor geçiyordu. Annesi Ezime teyzenin omuzlarında birçok yük kalmıştı. Evin hem erkeği, hem de anasıydı, çok çalıştı. Tüm umutu oğlunu okutmaktı. Öylede yaptı. Çalıştı çabaladı, Mahmut’a yolladı. Temiz ve düzenli giydirdi. Zengin coçukları ne giydiyse, Mahmut’da giydi, parasız kalmadı. Hüseyin arkadaşımla Mahmut evden çıkmaz, ders çalışırlardı. Ben asker olduktan sonra, onlarda okulu bitirdiler. Nedense Mahmut yüksek okula gidemedi okul hayatları bitti.

SEVDALARI VARDI DAĞLARI DELECEKLERDİ

Mahmut, O günlerde sınıf arkadaşı bir kıza gönül koymuş âşık olmuştu. Ders sonrası bir araya gelirler, ara sıra dükkânda bana da uğrarlardı. Araları çok iyiydi, onlara imreniyordum el ele, gönül gönüleydiler. Hayalleri vardı, dağları delecekler, yelken açıp denizleri geçeceklerdi. Hele şu okul bir bitsin, yüksek okulu kazansınlar, bir yerlerde bir iş bulsunlar, ondan sonra kurulacaktı düğünleri dernekleri. Sevilip seveceklerdi, onları ölüm bile ayıramaz derlerken, okul bitmiş, zorunlu ayrılıklar başlamıştı. Ayrıldılar gittiler, içlerinde kavuşamadıkları sevdalarıyla. O zaman ne telefonlar vardı, nede başka imkânlar. Bir araya bir daha gelmediler, aşk acılarıyla yaşadılar gelip geçtiler. Yıllar sonra ben fotoğrafçı dükkânımı açtığımda beni adımdan tanımışta gelmiş, Fırtınalı bir sonbahar ayında o çok sevdiği kız arkadaşı. Bana Mahmut’u sordu, ben yurt dışında deyince üzülmüştü. Olmadı mı olmuyor demek ki, o kız başkasıyla evlendi. Bazı hala buralarda görürüm. Mahmut da köyümüzden bir aile kızıyla evlendi. Bazen acı bazen tatlı beraber geçti bir ömür. Her zorlukları yaşadılar, güzel günler beklenirken, aniden gelen ölüm perişan etti sevenlerini. Hep bunlar bende bir anı olarak kaldı. Nerden nereye geldim, unutamıyor insan.

Mahmut, beni askerde hiç mektupsuz bırakmadı. Köye geldiğim de bir şekilde buluşur, dertlerimizi anlatır, eski gecen anıları tazelerdik. Dostluğumuz sürdü gitti. Mahmut ile unutamadığım bu arkadaşlık anımı bu gün bile hatırlayınca duygulanırım.

CAN ARKADAŞIMLA SARILDIK, BİR BİRİMİZE

Bir harman zamanı 1970 yılında, askerden izinli olarak, Mıcıkların arabasıyla köye geldim, Kahvenin önünde indim. Kahve önündeki bazı insanlar “Hoş geldin, Galip” dediler, sağ olsunlar. Ben çantamı alıp, bizim evin yolunu tuttum. Yapa yalnızdım, yanımda kimseler olmayınca, bir gariplik sardı beni üzüldüm. Aklıma biz bu köyün yabancısı olmasak, şimdi benim yanımda dayım, amcam, teyzem veya halam birisi olurdu diye eve gidiyordum. Bir ses duydum, arkamı döndüğümde can arkadaşım Mahmut bana koşarak geliyordu. Bekledim sarmaş dolaş olduk, dakikalarca sarıldık birbirimize. Benim yüzüme baktı, ağladığımı görünce elimi tuttu. El ele bizim eve kadar geldik, anam karşıladı merdivende bizi, ne kadar sevindim ne kadar ah ah., O gün akşam yemeğini beraber yedik, Mahmut ile ebeyce konuştuk dertleştik. Mahmut’un bana gösterdiği bu duygu yüklü arkadaşlığını hiçbir zaman unutamadım. Ona daha çok değer verdim. Ben askerde iken oda yurtdışına gitmişti, 1976 yılanda, bir yaz günü Fıransa’dan izinli gelmiş. Mıcıkların Bahri Abinin arabasında köyde karşılaştık, Şimdiki Hanımına nişanlanmış, Denizli’ye gideceklerdi. Bende evlenmiştim, Yanımda eşim de vardı. Rahmetli Ezime teyze, arabanın içinde bana dönerek “Galip, Mahmut ile ikiniz, durdunuz durdunuz da, turnayı gözünden vurdunuz” demişti. Ne demişti, neden demişti, Ezime teyze bilemedim. Arabadakiler gülüşmüştü bu söze, bizde eşimle bir birimize baktık gülümsedik.

Fotoğraftakiler: Foto galip, Konsolos Mahmut, Eczacı Arap Hüseyin.

MAHMUT BAŞ, KONSOLOSDU BENİM GÖZÜMDE

Mahmut yurt dışına gidince, okulda öğrendiği Fransızca yabancı diliyle, çok kişilere yardımcı olmuştu. Güzel giyinirdi, bakımlıydı. Tanıdıkları Türklere yardımcı olmaya çalışırdı, yardım etmeyi çok severdi. Arkadaş dostuydu. Kimilerine hastanede, Postanede, Bankada, Konsoloslukta yardımcı olduğu için bu özelliğinden, bu güzelliğinden ötürü adına Konsolos Mahmut demişlerdi. Yurt dışında arkadaşları ve bizim köylülerimiz arasında aranan sayılan biri olmuştu. Sevgili arkadaşım yurt dışından döndükten sonra baya sıkıntılı yıllar geçirdi. Bakmadı kendine, bilmediği çitçilik, hayvancılık işine girişmişti. Yazları cayırlarda, kışları köyde durardı. Motorun üzerinde soğuktan, sıcaktan hasta oldu. Geçen sene hastanede uzun süre yattı, defalarca yanına geldim gittim. Orada tanıdım çocuklarını.Ama Mahmut hastaydı, sorunları çoktu, yaşamak için kendisine iyi bakması gerekiyordu. Mahmut bunu beceremedi. Yazın köye geldiğimde, ara sıra bir ayara gelir, bir masada ikimiz dertleşirdik. Ama ben onun derdine yardımcı olamadım. Can arkadaşımda ayrıldı gitti, bizim buralardan.

Yeni yılın ocak ayında, karla kaplı yollar, bir sabah erkenden evinde “yavrularım sizi çok özledim” demişte geçmiş kendinden. Eşi bile ne olduğunu bilememiş, hayattan ayrılıvermiş aniden. Bir dost bir arkadaş daha gitti, bu kış Bizim Buralardan.

Bazıları hasretini, bazıları kinini, ben anılarımı yazarım yüreklerde.
Söz vermiştin,şöyle oturup da bir araya gelecektik hani günün birinde. Sana bizim buralardan özlemlerimi yolluyorum, dualarım dilimde.
Allah, yardımcın olsun dost. Rahat uyu köyümün kara toprağında.

BEN HAKIMI HELAL ETTİM, SEN DE BANA HELAL ET ARKADAŞ…





21 Yorum:

Avatar

Mustafa canavar:

Tarih: Şubat 8th, 2012 | Saat: 19:24

Can Arkadasim ne guzel anlatmisin eline veyuregine saglik. insanin senin gibi bir can dosttu olmasi insanin arkasindan boyle guzel anilarini yazmasini kim istemez tek kelemeyle harika olmus.Saygiyla selamlar guzel yorumlarini davamini beklerim……….Ayrica mahmut bas rahmetlinin topragi bol olsun makami cennet olsun isallah……….

Avatar

halil ibrahim balık:

Tarih: Şubat 8th, 2012 | Saat: 21:06

rahmetli mahmut abeyle denizli spor macına köyden bi dolmuş maça ğeldik maç seyrederken cok heycanlı haraketli seyrederdi maç bitiminde galip usta senin evin üstünde kuşcu vardı onun bahcesine iki kişi, girdi istemiyerek adam onları sopa ile bir vurdu bayıldı mamut abede vurun ……cocuğuna dedi millet galyana geldi yötrüdük adamın üstüne adam kaçtı telle cevriliydi orları dağıttık bide köy maçlarına giderdi bizlerle iyi insandı ama cabuk gitti

Avatar

Çakır Ali'nin Sabri:

Tarih: Şubat 9th, 2012 | Saat: 02:30

Mahmut Baş’ın toprağı bol olsun. Acı ve tatlı, unutulmaz anılarla noktalanan kısacık bir hayat…
Yüreğine sağlık Ağabey! O duygu deryasına benzeyen, her insana sıcacık yaklaşabilecek kadar büyük olan, o bir çocuk kadar saf ve dürüst, bir kelebek kadar güzel, heyecanlı ve hayata tutkun, o kocaman yüreğine sağlık…

Avatar

fotogalipcakır:

Tarih: Şubat 9th, 2012 | Saat: 08:47

Sağ ol can dostum mustafa bana verdiğin o değer karşılıklıdır bunu iyi bilesin bende senin gibi bir dostum olduğu için mutluyum selamlar.

Avatar

fotogalipcakır:

Tarih: Şubat 9th, 2012 | Saat: 08:53

Sevgili balık .Evet hatırladığın ve anlatdığın olaydan biraz bende bir bilgi sahibi olmuştum o yıllarda.O kuşcu denilen adamda göçtü gitdi bir kaç yıl önce bizim buralardan hale o kuş evi duruyor ve devam ediyor kardeşi bakıyor o kuşlara yorumun için sevindim selamlar balık

Avatar

fotogalipcakır:

Tarih: Şubat 9th, 2012 | Saat: 09:00

Sevgili sabri,O bir cocuk kadar saf ve dürüst bir kelebek kadar güzel heyecanlı ve hayata tutkun o kocaman yüreğine sağlık diye yazarak bitirmissin yazını beni tarafsız duygularla sürükledin umarım bu cümlelere layık olurum sağ ol kardeşim selamlar.

Avatar

Özel Ayan:

Tarih: Şubat 9th, 2012 | Saat: 20:05

Merhaba Galip abi. Bizim buralardan bizden birini kaleme almışsın, yine o bitmek tükenmek bilmeyen sevgi dolu kaleminle. Çok fazla tanımamama rağmen hep iyi insan olduğunu duymuştum Mahmut abinin. Ölümünden Üç beş gün önce kahveye gelip bizimle OK oynamıştı ve gençler ben herzaman kahveye gelmem bu yüzden beni yenin ve çaylar benden olsun demişti ama oyunda bizi yenmiş çay paralarını ise yine kendisi ödemişti. Benim gözümde çok iyi adamlardan daha iyi adamdı. Allah rahmet eylesin. Galip abi burada bizleri buluşturan o sevecen yüreğine ve kaleminede sonsuz teşekkürler.

Avatar

ilhan akkaya:

Tarih: Şubat 9th, 2012 | Saat: 20:30

Her izinde görüstügümüzde “hos geldin der, bir de cipilli gözleriyle göz kirpar, ne var ne yok Avrupa da?” diye sorardi. Topragi bol olsun Konsolosun.

Sevgili agabey, icindeki cocuk, hep cocuk kalsin. Kalbin, kalemin yorulmasin..

Avatar

fotogalipcakır:

Tarih: Şubat 10th, 2012 | Saat: 06:11

SEVGİLİ ÖZEL güzel sözlerine binlerce teşekkür mahmut benim çocukluk arkadaşımdı yaşadığım bir anımı yazdım zaten anın olmasa nasıl yazarsın ki.mahmut iyi bir dostdu kimseye zarar vermeden gitdi vardı bizim buralardan.

Avatar

fotogalipcakır:

Tarih: Şubat 10th, 2012 | Saat: 06:16

SEVGİLİ İLHAN Amatörce bir şeyler yazıyorumda sunuyorum bizim buraların misafirlerine umarım senin deyiminle kalbim ve kalemim yorulmaz iyi dileklerin için teşekkür ederim

Avatar

ecz Hüseyin Çetin:

Tarih: Şubat 12th, 2012 | Saat: 18:03

mahmut’a allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.bazıları şanslı dogar iyi bir hayat yaşar mahmut şansını kullanamayanlardan hayat bu kimi tadından kimide tuzundan yaşar gider.galipcigim sen hayata gercek gözlüklerle bakan kimseyi kırmak darıltmak istemeyen benim gözümde adam gibi adamsın,allah herkesin gönlüne göre verir radikal düşünürüm art niyet taşımam darılan darılır. galip1968-1969 yılları olsa gerek fotograf teşekür ederim.selamlar

Avatar

fotogalipcakır:

Tarih: Şubat 12th, 2012 | Saat: 18:53

Sağ ol sevgili dost beni hem duygulandırtın hemde bana gösterdiğin o güzel tanımların için cok sevindim güzel görüşlerin için teşekkür ederim mahmut iyi bir arkadaşımdı dedikya tadımlık bir hayatmış yaşamak eğer yaşaya bildiysen bilmem mahmut yaşaya bildimi toprağı bol olsun canım arkadaşımın

Avatar

Mustafa Çetin:

Tarih: Şubat 16th, 2012 | Saat: 22:49

Sevgili Galip,
Konsolos Mahmut ve gönüllerimizde yaşayan diğerlerine
rahmet dilerim. Mazinin yaşanması zor yaşanmışlarını
anımsatıyor, tazeliyor bu anılar. Hatırlanacak anılar yaşamak;
sonra bunları hatırlayıp yeniden yaşamak ve yaşatmak ne
güzel! “Kebabı pişirip meze ederler/Eski dertlerimizi teze ederler/Sabahtan akşama eza ederler/Gece de bağlarlar kollarımızı” Bu anılar işte böyle, gecenin gün dönümünde bizi böyle kolları bağlı inletirler. Duygulu yüreğine sağlık. İyi geceler!

Avatar

fotogalipcakır:

Tarih: Şubat 18th, 2012 | Saat: 06:33

Sağ ol gönüllerin kalemi sevgili mustafa abi beni ve bizim buralara bir güzellik kattın beni onur landırdın yorumun için binlerce teşekkürler ve selamlar.

Avatar

yusuf bulut:

Tarih: Mart 23rd, 2012 | Saat: 19:56

bana bu dünyada sorsalar,tanıdığın iyi ,güzel insan kim diye vallahi babamdan sonra konsolos derim.görünmeyen dünyadan ekolu bir ses kulağımı çınlatsa yine aklıma konsolos gelir.hayel gücümle oraya gider,varsa konsolosun hatası emin olun,günahını bana verin bırakın o güzel insanı derim.masumdur benim kanlı gözlü konsolosum.allah rahmet eyleye.

Avatar

fotogalipcakır:

Tarih: Mart 27th, 2012 | Saat: 17:11

Sevgili arkadaşım yusuf ne kadar özetle anlatmıssın mahmut arkadaşımı bende aynı düşünçeler içindeyim sağ ol arkadaşım

Avatar

NEVZAT YALCIN:

Tarih: Nisan 10th, 2012 | Saat: 14:24

HERSEYDEN ÖNCE O GITDIGERCEK DÜNYASINA ALLAH NURICINDE YATIRSIN KIMSEYE BIRZARARI OLMAYAN KENDI HALINDE YARDIM SEVEN BIR ABIMIZDI

Avatar

fotogalipcakır:

Tarih: Ağustos 9th, 2012 | Saat: 16:52

sevgili nevzat nur içinde yat tez ayrıldan aramızdan seni özleyeceğim nur içinde yat sevgili dostum

Avatar

Ahmet Gülmez:

Tarih: Ağustos 11th, 2012 | Saat: 12:00

Mamıtgardeşim nerdesin????????????Çok özledim.

Avatar

Hüseyin Afacan:

Tarih: Haziran 1st, 2013 | Saat: 15:29

AutoCAD programını ögrenmek için Bilgisayar aldım.Iternet’tende pek anllamıyorum.Zaman zaman eliyordamına, düşe kalka günlük haberleri gazetelerden okumaya çalışıyorum. Birgün kendi ismimi Iternete yazdım. Hay Allah…! birde ne göreyim;yıllar önce çekilmiş üç arkadaşın resmi. Heyecanlandım tüylerim diken diken oldu.Sevindim başımı sağa sola çevirdim gülümsedim. Resmin altındaki cümleyi okuduğum anda hüzünlendim,heyecanım ve sevincim kedere dönüştü.Kardeşim Galip yazında sevgili arkadaşımız Mahmut ile beraber gecirdiğimiz acı tatlı anılarımızı anlatmışsın,insanın duygulanmaması elinde degil.Mahmut`un ebediyete göç etmesi insana neleri düşündürmiyorki. Ebette birgün er veya geç bizde bu dünyadan göçüp gidecegiz.Sevgili arkadaşımız cennetdeki mekanında bizleri beklerken bulacagız.Topragın bol olsun Mahmut kardeşim huzur içinde yat.Galip kardeşim nezaketinden dolayı yazmadığını biliyorum.Ben ve Mahmut okulu ektigimizde,ve zayıf aldığımızda ,nezih ve nazik söz ve hareketlerinle köyün zor şartlarınıda hatırlatarak kulagımızı cekerdin.Canım arkadaşım saygılar sunuyor yanaklarından öpüyorum.

Avatar

fotogalipcakır:

Tarih: Haziran 19th, 2013 | Saat: 20:14

SEVGİLİ ARKADAŞIM ZAMAN ÖYLE BİR GECDİKİ NELERİ UNUTDURDU BİZE VE NELERİMİZİ ALDI BİZDEN. KALANLAR GİDENLERİ HATIRLADIKCA BİR ŞEYLER KARALIYOR OKUYAN OLURASA ODA ANIMSIYOR O GÜNLERİ .Uzu zamandır köydeyim onun için yazamadım sana sizinle gecirdiğim gençlik yıllarımız yani zor yıllar diyorum ben onlara kolay gecmedi arkadaşım şükür bu günümüze sevgili rakadaşım mahmutu rahmetle anıyorum sanada selamlar ve sevgiler görüşmek umuduyla.

Yorum Yap:

Bizim Buralardan Merhaba!..

Neler Yazdım?

Gazete Manşetleri

Bizim Buranın Havası

DENIZLI

© 2024 Tüm hakları saklıdır Bizim Buralar Beylerli – (Foto) Galip Çakır - Düşüncelerimi ve görüşlerimi paylaştığım adresim. Beylerli hakkında yazılarımıda burada bulabilirsiniz. (Foto) Galip ÇAKIR Wordpress