Beylerli’nin Koca Reisi İsmail KARACA

9 Nisan 2015 | Kategori: Yazılarım | 5.902 views


39705_1337000632765_3648711_nAh gam yüklü, koca dünya, aramızdan kimleri çekip almadın ki kara toprağa!
Çekmek için nasıl sıraya koyduğunu bir bilsem, sana karşı tüm kurnazlığımı kullanırdım.
Yaşamak zor, hele bir de yoksulsan, o zaman bin defa daha zor! Ne kadar akıllı olursan ol, ne kadar becerikli olursan ol, hiçbir şey fark etmez. Elinden tutan biri olmadı mı, sermaye yapacak paran yok mu, hayatta başarılı olamazsın. Suyun üstündeki yonga gibi, bir o yana, bir bu yana gider gelirsin. Sonbahar rüzgârlarına kapılmış çınar yaprakları gibi ne zaman nereye savrulacağın belli olmaz.

Yıllarca fotoğrafçıların yanında çalıştım. Çalıştığım her işyeri sahibi sevdi, saydı beni.
Asker dönüşü kendi işyerimi açmaya karar verdim, fakat elde yok avuçta yoktu.
Babama üç dönüm tarla sattırdım. Denizli’de dükkân buldum, elimdeki para dekoruna yetti ancak. Aletleri almaya param kalmadı, fakat ben arkamda ustamın olduğunu biliyordum. Gerçekten umutlarımı boşa çıkarmadı, dükkânıma malzemelerin en güzelini alıverdi ustam.
O altın kalpli insana minnettarım.

Denizli’de işyerimi açtığımın Dördünçü günüydü. O gün sabahleyin Koca Reis köyden Denizli’ye gelmiş, dükkânıma “Hayırlı olsun!” demek için uğramıştı. Hoş beşten sonra çay söyledim. Elindeki çantayı kolunun altına kıstırdı, çayı eline alıp sandalyeye oturmak istedi.

Etrafa bakınıp sandalye aradı, fakat sandalye yoktu. Göz göze geldik, “Kusuruma bakma İsmail Amca, param yetmedi alamadım daha!” dedim. O da hemen cevap verdi: “Merak etme, zamanla her şeyin olur! Yeter ki sen dürüst ol, saygıyı sevgiyi yitirme amcam!” Çayını hızlı hızlı yudumladıktan sonra, “Çayımı içtim, sağ ol! Şimdi benim işim var, gitmek zorundayım. Haydi bana müsaade! İşim erken biterse, dönüşte yine uğrarım,” diyerek ayrıldı, ben de müşterilerimle ilgilenmeye devam ettim. Birkaç saat sonra bir adam dükkânın kapısını açarak beni dışarıya çağırdı. Çıktım, bisiklet tekerlekli yük arabasında beş sandalye ile bir çelik masa vardı. “Bunlar seninmiş usta, sana gönderdiler,” dedi.
“Kim?” diye sordum.
“Valla adını bilmiyorum, şapkalı bir amca. Benim paramı da ödedi,” diye cevap verdi.
Sandalyeleri masayı arabadan indirip kaldırıma koyduk. “Birazdan sahibi gelir alır, bir yanlışlık var bunda!” dedim. Arabacı gitti.
Öğleyin, saat bir sıralarıydı. Dışarıya bakınıyor, emanet sandalyelerle masayı kontrol ediyordum. Bir de kimi göreyim: Bizim Koca Reis dükkânımın önünden geçmekte! Şapkasını eğmiş, benden yana bakmadan köyün arabasına doğru gidiyordu.
Sözde köye dönüşte yanıma uğrayacaktı, uğramadan köye dönüyordu!
O gün o beş sandalye ile bir masa akşama kadar dükkânın dışında kaldı.
“Belki sahibi gelir de götürür,” diye düşündüm. Akşama kadar kimse gelmeyince, dükkânı kapatırken içeriye almak zorunda kaldım.

40370_1336997192679_8372497_n

BENİ AĞLATAN DAVRANIŞ

Ertesi gün sabahleyin dükkânımı temizliyordum. Nuri Yalçın köyden geldi, ona da bir çay söyledim. Çayı içerken “Nuri enişte, biri dün buraya bir masa ile beş sandalye göndermiş, bir türlü almaya gelmedi! Sana zahmet olacak ama, yardım et de şunları dışarı çıkaralım, belki sahibi bu gün almaya gelir,” dedim.
Nuri Yalçın gülümsedi, “Hayır çıkarma, onlar senin!
Onları sana Koca Reis almış dükkan hediyesi olarak!”
“Neee?” diye sorabildim ancak, yüreğim cız etti. Gözlerim karardı, kendimi masanın çevresindeki sandalyelerden birine atabildim.
Ellerimi masaya, başımın altına koydum, sonra da hıçkıra hıçkıra ağladım.
Koca Reis yapacağını yapmıştı bana!
Nuri eniştem, “Yahu sen neden ağlıyorsun? Daha sevineceğin yerde, sen neden ağlıyorsun? Adam sana değer vermiş, bir eksiğini almış, senin yapacağın teşekkür etmektir!
Haydi işine bak!” dedi, ayrıldı,
O gün akşamı edemedim sevinçten, o gün benim en mutlu günümdü. Reis Amca, ihtiyaç duyduğum malzemeleri alıp bana kol kanat germişti. İnsan olarak buna sevinmemek olur muydu? O duyguyu anlatmak kolay değil, yaşamak lazım! O bir masa ile beş sandalyeye o günlerde çok ihtiyacım vardı. Param olmadığından alamamıştım!
Bunun farkına varan, iyi yürekli insan, ah Koca Reis!
Sana o gün söylediğim sözleri, sana o gün yaptığım duaları bir duyabilseydin!
Ah sana onları, o gün senin yüzüne diyebilseydim!
Kollarını açıp, beni bağrına basıp, ellerinle arkamı sıvazlayıp, gözlerinden süzülen yaşlarını eminim saklamaya çalışırdın!
Koca Reis, Denizli’ye geldiği zaman, onu bazen uzaklardan gördüğüm halde, aylarca yanıma uğramadı. Her halde “Galip Usta para verir,” diye mi düşündü, bilemedim.

Aylar sonra bir Kurban Bayramının ikinci gününde köyde Koca Reis’in evine gittim, beni evinin kapısın da karşıladı. O kadar sevinmişti ki geldiğime, ikram üstüne ikramda bulunuyordu hanımı Emir ablam. O gün epeyce oturup dertleştik, konuştuk.
Kahvemizi içerken ona, beni ne kadar mutlu ettiğini anlattım.
“Amca sana olan borcum?” dedim, sadece gülümsedi.
“Ufak şeyler bunlar Galip Usta! Kapat bu konuyu, bir daha da açma sakın!
Bir daha duyarsam, beni üzersin! Ben duygulandım, içimden gelen bir isteği yerine getirdim, çok şey de değildi zaten! Başka ihtiyacın var mı, sen bana onu söyle!” dedi.
Ben de “Hayır Amca, sağlığını isterim!” dedim, ellerine sarıldım, zorla da olsa ellerini öptüm. O da benim gözlerimden öptü, sarmaş dolaş olduk bir baba oğul misali.

SON KONUŞMAMIZ OLDU

Evet, Koca Reis’in sevenleri olduğu gibi sevmeyenleri de vardır elbette. Benim için bu çok önemli değil. O, zor koşullar altında kasabamıza çeki düzen verdi, önemli işlere imza attı. Bazıları yerdi onu bu yüzden, bazıları da övdü.
Kim ne derse desin, kim ne düşünürse düşünsün, ben sever sayardım Koca Reis’i! Onunla geçen, unutamadığım bir anıyı onun için paylaşma gereği duydum siz değerli okuyucularımla.
İzmir’e hastaneye gideceğini işitmiş, o gün akşam telefonla arayıp helalleşmiştim kendisiyle. Meğer o benim son görüşmem imiş Koca Reis’le! Sesinde yine bir şefkat, bir sevgi dağı gizliydi. Aynı zamanda hüzün doluydu sesi. Yine bana yarınlarla ilgili umutlarını sıraladı arka arkaya. Gerçekleştirmek istediği birçok hayalleri vardı..
Ondaki Beylerli sevgisini anlamak için, onunla saatlerce sohbet etmek, saatlerce onu dinlemek yeterli olur muydu acaba?
Bir de en sevdiği, dost bildiği insanların hiç arayıp sormadıklarını, hatta hiç hastanede ve evde ziyaret etmediklerini anlattı.
Onların bu anlaşılmaz, soğuk duruşlarını kabullenemiyordu.
Ona kurulan sinsi tuzakları, o kötü günleri unutamamıştı.
Yapılan bazı suçlamalar, asılsız ve oldukça gurur kırıcıydı.
Sözlerini şöyle bağladı Koca Reis: “Bazı olaylar beni çok üzdü Galip Usta! Bunlardan başka da bir şeyle suçlayamadılar. Buna da şükür! Zaman beni haklı çıkardı. Aleyhimde haksız suçlamalarda bulunan o insanlar, hep utandılar yaptıklarından. Küçüldüler, eğilip büzüldüler karşımda. Olsun, ben onlara da kırgın değilim! Hakkımı onlara da helal ettim!”
Belliydi, son günleri biraz yalnız geçmişti. Dertleşmek istiyordu, bir daha görüşmek ümidiyle vedalaştık. Çok memnun olmuştu aradığıma. “Senin benim yüreğinde yerin başka Galip Usta! Bunu hiç unutma!” dedi.
“Amca beni duygulandırdın, ağlıyorum şimdi!” dedim.
“Yok, yok ağlama! Dönersem görüşürüz inşallah!” deyip telefonu kapattı.
Biliyorum ki o da ağlıyordu. Sesinden belliydi.
Son defa görüşmek işte böyle telefonda nasip oldu. Sabahleyin İzmir’e gidecekti, oradan çok umutluydu, ama beklediği gibi olmadı! Birkaç gün sonra küçük oğlu Orhan’dan gelen zamansız bir telefonda acı gerçeği öğrendim. “Abi babamı kaybettik!” diyordu ağlamaklı bir sesle. Sadece “Eyvah!” diyebildim, ben de ağlamaya başladım. İşte o an anladım, ölümlerin ne kadar acı olduğunu, ne kadar yürekler yaktığını! İşte o gün anladım sevilmenin, sevmenin ne anlama geldiğini. İşte o gün anladım Beylerli’de bir koca çınarın devrildiğini. Bu günlerde ise o çınarın ne ulu bir çınar olduğunu daha iyi anlıyorum köyde. Onun yokluğunu yüreğimin derinliklerinde hissediyorum. Eğer yaşıyor olsaydı, masasına oturup, “Amca benim şöyle bir sorunum var!” desem, kim bilir bana kaç çeşit yol gösterirdi.
Güneşli bir günde, sevdikleri insanlarla birlikte, çok sevdiği toprak ananın kollarına verdik onu! Özlemlerimizi görerek, dualarımızı işiterek kasabamızın mezarlığında yatıyor şimdi. Ruhu şad olsun!

reis

HAYDİ KALK KOCA REİS!

Bu yıl köyde çok arzuladım onu.
Bahar aylarının mezarlıktaki badem ağaçlarını çiçeklerle donatılmış güneşli bir gününde mezarını ziyaret ettim.
Yanımda getirdiğim o sevdiğin kırmızı güllerden demet yapıp mezarına koydum.
Oturdum karşısına da dertlerimi döktüm ona: “Bak Reis Amca, ben geldim!” dedim.
“Kalk özledim seni, hele bir kalk, kalk da bir yüzüme bak! Haydi, kalk da bir kasabana bak!” dedim.
Ve içimi dökmeye şöyle devam ettim:
“Gülümsemeni özledim Ellerini masaya yavaş yavaş vurarak konuşmanı özledim.
Beni köyde gördüğünde ‘Foto Galip hoş geldin!’ diyen sesini özledim.
Senin yaptığın parkta çay içmemizi özledim. Haydi bir kalk Amca, haydi bir kalk!
Seninle siyaseti tartışmayı özledim.

40602_1336998872721_1326296_n
Bak ne halde bıraktığın Türkiye? Ne hale geldi bir bak Koca Reis! Haydi kalk da bir bak memleketin manzarasına!
Kalk da Beylerli Kasaban bak ne hale geldi, Bin bir emekle uğraş verdiğin Beylerli
Kasabalık hakkımızı elimizden aldılarda köy bile yapmadılar
Çardağın Mahallesi oldunuz dediler bakımsız bir hallerdeyiz.
Haydi, bir kalk Reis Amca, haydi bir kalk!

Belediye binası önüne diktiğin çınarlar büyüdü, kocaman ağaç oldular. Ardıçlar büyüdü, salkım söğütler büyüdü. Gölgesinde bayram yapıyordu çocuklarımız ama
Okulumuzu da kapattılar. Havuzunun çevresinde en tatlı sohbetlerini ediyor hemşerilerin. Fıskiyenin sesi insan sesine karışıyor. Kaplıca yapıldı, ama kötü amaçlarla kullanıldı şimdide kapısı penceresi söküldü talan edildi.
Denizli belediyesi satacakmış duyumlar öyle.
Çok uğraşıp da yapamadığın barajı senden sonra göreve gelen belediye başkanlarımız tamamladı.
Sulama suyumuz çoğaldı, yer altına alındı. Suyumuza da göz koymuşlar elimizden alınacağını söylüyorlar.
Tarlalarımız bütünleşti. Bazı sokaklarımıza taş döşendi. Halkımız da eskiye nazaran çok daha hoşgörülü oldu.
Bunlar az şeyler değil Koca Reis Amca. Haydi, bir kalk! Kalk da bir bak çevrene! Haydi, kalk da bir bak Beylerli’ne!”

ATMIŞINDA SEVDA ÇEKMEK
“Ben mi? Beni sorma amca! Atmışından sonra Beylerli denen bir güzele sevdalandım, Denizli’de duramaz oldum.
Her hafta yanındayım o güzelin.
Gece gündüz onun hayaliyle yaşar oldum gayrı! Sevdanın yaşı yokmuş Koca Reis! Bir delice aşkla on beşinde bir delikanlı misali açtım da bağrımı, severek sevgi diye ceviz ağaçları diktim Beylerli’min koynuna. Rüzgâr salladı mı cevizin dallarını, yüzümü sevgili saçları gibi yaprakları okşuyor da aklıma gençlik yıllarım düşüyor! Sevda bu olsa gerek diyorum Amca. Bunu duyunca gülümseyip ‘Aferin!’ dediğini duyar gibi oluyorum.
Haydi kalk Koca Reis! Haydi kalk da bir bak şöyle çevrene!
Tam karşında umut ağaçlarım, cevizlerim sıra sıra büyüdüler, uzaklardan görünür oldular.

NE KADAR YALVARSAM SANA
Bu gün bizim ağladığımız seninde sevindiğin bir ilkbahar günü
Biliyorum ne kadar yalvarsam da kalkmıyaçaksın gayri
Çünkü bu gün ikibin onbeş yedi nisan
Osman oğlunun evin etrafı gözyaşı figan
Sanki tüm beylerliler orada yüzlerce insan
Bu sabah duydumda geldim bende denizliden
Sevgili eşin güzel kadın emir teyzemizi de çağırıp almışsın elimizden
Hiçte kalkarda bakarmısın gayri ayrılmak zor gelir sana
Olsun bende razı gelirim buna
Sen kavuştun ya sevdiğin kadına
Ah koça reisim sen İsmail karaca
Sizi kara toprakta, kara sevdanızla, bırakıyorum baş başa
Umarım Yatdığınız bizi beklediğiniz yeriniz
Cennet bahçesi olur.

Ah Koca Reis!
Seni bir daha minnetle, saygıyla anıyorum.
Yüreğimde yerin bambaşka, iyi ki seni tanımışım!
Beylerli’ye her geldiğimde seninle ilgili bir anıyı hatırlıyorum.
Bastığım toprakta hep sen varsın.
Sen benim aklımdan hiç çıkmıyorsun.
Gönül bahçesinde, tek bir dostun eksikliği bile çekilmezmiş zaten.
Cemreler düşünce,
Baharın haberini aldı mı, çiçeğe durur mezarının başucundaki badem ağaçları.
O bahar havası, o güzel kokulu badem çiçekleri bana seni hatırlatır.
Gönül defterimi açarım da okurum sana ait ne varsa içinde yaprak yaprak.
Bu gün sevdiğin kadını, da yanına aldı mezarlıkta kara toprak.

DSCN0445

Gökyüzünde yağmur yüklü, kara bir bulut savruluyor
Çengel Dağı’nın doruklarından yemyeşil ovamıza doğru
Çok geçmeden birkaç damla yağmur düşer mezar toprağın üstüne
Mezarlıktaki badem ağaçlarının çiçeklerini sallar akşam rüzgârları
Buralardan ayrılırken bir acı düşerde gider gönlümün yarısı
Bir yanında emir teyzemin kokusu bir yanında toprağın kokusu
Bu gün yanı başında kara toprağa gömdüğümüz. Emir teyzemle beraber
Bilirim sen de alırsın yere ilk düşen damlaların çıkardığı o nefis toprak kokusunu.
Hani derdin ya her yolun vardır sonu
Hoşça kal reis amca sonra yine gelirim unutmam seni

Haydi, bir kalk reis amca
Koca Emirce’yle şöyle kol kola.
Haydi, bir kalk!
Kalk da bir bak kızına oğullarına çevrene!
Haydi, kalk da bir bak Beylerli’ne!”

BİR BÜLBÜL ÖTER

Bir bülbül öter, diken üstünden,
Mezar taşı üstünden acı mı acı.
Öter de döküverir içinden,
Ayrılıkla ölümün yokmuş ilacı.
Bıraktı da gitti Koca Reis geriye,
Havuzlu parkı, çeşit çeşit ağacı.

Seninle söyleşirken Koca Reis,
İçim tarifsiz duygularla dolar.
Keklik sesleri gelir yaylalardan,
Karnı doyan bir bebek uykuya dalar.
Diyemem sana mezarının başında:
“Amca benim şu derdim var!”

Bir bülbül öter, diken üstünden,
Yaktığı ağıtlar ağlatır al gülleri.
Usul esen bir rüzgârla sallanır,
Hışıl hışıl bademlerin dalları.
İşte bundan ibarettir Koca Reis,
Beylerli’nin ve Foto Galip’in halleri.





22 Yorum:

Avatar

Özel Ayna:

Tarih: Nisan 9th, 2015 | Saat: 16:53

Koca reis babam rahmetlinin de en yakın arkadaşlarından biriydi. Ben yurt dışında olduğum için kendisini çok sık görme ve tanıma imkanı bulamadım ama herkeslerden dinlediğim kasabamıza(Mahallemize) bıraktığı eser ve iyilikler.

Galip usta senin sayende de biraz daha fazla tanıdım koca reisi. Allah mekanını cennet etsin.

Her yazında olduğu gibi koca reisi de bir solukta okudum ama sanki önceden bu yazını okumuş gibiyim Galip abi ama belkide yanılıyorumdur.

Yüreğine ve kalemine sağlık koca usta.

Avatar

Bülent:

Tarih: Nisan 9th, 2015 | Saat: 16:59

Rahmetli reis amcayı rahmetle anıyorum, Beylerli’yi Beylerli yapan büyük insandı. Galip amca yüreğine, kalemine sağlık.

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Nisan 9th, 2015 | Saat: 17:35

Güzel yorumun için teşekkürler Özel
Koca reis amcayla yaşadığım o günleri hatırladımda yazdım
Bu yazım beylerli halk sitesinde yayınlanmışdı
Bu günlerde yeni yaşanmışları rahmetli emir teyzeyide ekledim
İyi insanları unutmıyaçağız selamlar.

Avatar

necdet sökmen:

Tarih: Nisan 9th, 2015 | Saat: 19:30

Beylerli ilk göz ağrım idi. Yeni çiçeği burnunda öğretmendim. Ben bu kasabada fazla kalmam giderim derken o insanların sıcaklığı beni altı yıl köye bağlı kıldı. Rotasyon olmasa idi belkide bir altı yıl daha kalırdım. Tabi ki bunda en büyük neden İsmail amca gibi köyün ileri gelenlerinin bizleri sahiplenmesiydi. En küçük sıkıntıda dahi İsmail amcamın evi bana hep açıktı nur içinde yatsın. Bu hikayeyi okuyunca daha dün gibi gelen oaralara gittim. hele İsmail amcanın akşam evindeki sohbetlerinde beraber içtiğimiz konyaklı çayları asla unutamam. amcadan öte bir baba gibiydi. sanırım 2007 yılıydı. ailemle Denizli ye gitmeye karar verdiğimde ilk uğradığım yer Beylerli kasabası ve İsmail amcanın mezarı olmuş ve bir fatiha okumak banada nasip olmuştu. Koca Reis İsmail amca nur içinde yatsın mekanı cennet olsun.

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Nisan 9th, 2015 | Saat: 19:54

Sevgili Necdet hocam o günleri anımsıyorum.
Sizleri severdi her bir öğretmen onun için bir okuldu
Sohbetlerine doyulmaz dinlendiğindede ders alınırdı
Bu ay eşinide kayıp etdik
Rahat uyunsunlar mezarlarında
Sanada teşekkürler onunla gecirdiğin güzel günlerden bir anı sunduğun için
Yorumun için sağ ol ara sırada olsa wwwbizim buralara uğra selamlar.

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Nisan 9th, 2015 | Saat: 19:55

Güzel yorumun için teşekkürler Bülent.

Avatar

Mehmet Ali Baş (hacı baş):

Tarih: Nisan 9th, 2015 | Saat: 20:27

galip kardeşim kalemine beynine tüm birikimlerine ve de kurdugun o tümçelerine sağlık seninle teyzemin cenazasinde görüştüğümüzde keşke bana koca reisin izmir dokuz eylül hastanesi anılarındanda bahset deseydin koca resisin hastanede yatarken zaman zaman başında bende kaldım onunla anılarımızı duygularımızı düşünçelerimizi geçenin geç saattlarine kadar paylaşıyor o gecenin nasıl geçtiğini bilmezdik (benim refakatçi olarak kaldığım günlerde paylaşıyorduk) koca reis ölüme giderken dahi kendi kasabasını türkiyedeki siyasi gelişimi yakından takip ederdi o benim fikirdaşım can yoldaşım arkdaşımdı ölüme giderken dahi ben ölüm sonrası insanlara nasıl yardımcı olurum düşüncesi ile tüm organlarını bağışlamıştı bundan bir benim haberim vardı ailesinden hiçbir kişi bu durumu bilmiyordu hastane günlerinde durumunda düzelme olunca ben koca reisin vasiyetini yerine getiremedim çünkü ben ona kefil olmuştum bir umut olarak baktım onun öleceğini kabullenemedim hatta onun karaciğerinden alınan parçanın ona iyi geldiğini söyledim ama o insan yuzüne söylenemeyen ölümün soğuk yüzünü o alınan parça sonrası biliyordum ama kabullenemiyordum bu durumu doktorundan öğrendikten sonra vucüdunun gögüs kafesi alçıya alındı o alçı ile köye gitti tabiki özlem duyuyordu kasabasına sevdalıydı çocuklarını özlemişti gittigün bulgur pilavi ve canı istedigi turşu yemesi (sindirimi güç yememesi gerekenyemeklerdi) izmirden koca reisi gönderdiğimde köyden gelen her telefonda içimden koca reisten dayımdan bir olumsuz haber gelecek diye tedirginliğim günlerce devam etti ama o acı gerçeği köyde rahasızlanıp 9 eylül hastanesine giriş yaparken öksürükle ağzından kan gelip son nefesi vermesi oğlu osmandan acı gerçeği öğrendikten sonra hastaneye koşkum am koca reis hakkın rahmetine kavuşmuş sevenlerini kasabasını öksüz bıraktı o gün olaya adli vaka diye el konuldu hakim ve doktor raporu ile cenazesini bir battaniye sarıp ünal çimenin aracı ile 9 eylül hastaseneden çıkarıp kasabasaya akşama doğru getirdik ertesi günü o ulu çınarı defnettik allah toprağını bol etsin yattığı yer cenneti mekan olsun beylerli kasabasına yaptığın hizmetler unutulmaz ruhun şad olsun koca reis

Avatar

Kadir karaca:

Tarih: Nisan 9th, 2015 | Saat: 21:17

Tarihte boyle insanlara (ismail amcam gibi).pek cok rastlanmiyor Benim uzuldugum tek konu boylesine degerli bir insana deger vermeyip siyasi ve sahsi cikarlar ugruna iftira atilip karalar calinmistir. o ki her seyini kasabasina adamis kisacik tahsil hayatina ragmen bir universitelinin basaramiyacagi isler basarmis hic bir zaman durutlukten ayrilmayan kasaba halkindan ISMAIL KARACA idi.Ey kasaba halki boyle bir insani bugun turkiye bile ararken siz neyin kiymetine bilemediniz anladinizmi? Ismail amca yattigin yerde rahat uyu.

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Nisan 10th, 2015 | Saat: 05:31

Sevgili kadir bazı insanların değeri sonradan anlaşılır
Her insan bir insanı sevmek zorunda değildir ve her insanın vardır bir sevmedikleri
Onun için takılma geçmişe ne olur.
Reis amca kendini bir şekilde yetişdirmiş olgun bir insandı ve aynı zamanda da çok okuyan biriydi
Onu rahmetle anıyor dualarımızı yolloyoruz nur içinde yatsınlar Köyümüze hizmet edenler
Her kim olursa Olsun teşekkürler ederiz onlara ….
.BİZİM BURALARDAN… Sizin oralara selamlar.

Avatar

Arife aslan:

Tarih: Nisan 10th, 2015 | Saat: 19:59

ellerine saglık abi

Avatar

Ilhan Akkaya:

Tarih: Nisan 10th, 2015 | Saat: 20:32

Hani bazen olur ya, bir ani bir aniyi cagristirir sonra anilar denizinde yüzerken unutursun ilk aklina gelen aniyi. Bir bakarsin epeyce uzaklasmissin anilar denizinin kiyisindan ve geri dönmeye calisirsin beynin kivrimlarinda, belleklerin kuytularinda anilarin kirintilarini eksilterek kiyiya ulasirsin. Ama epeyce bir gezinti yapmisindir bölük pörcük anilar denizinde. Galip abinin yazisi beni böyle anilar denizinde yüzdürdü epeyce. (dün gece de bu denizde boguldum kaldim)

Koca Sapkali Reis öldü gitti.Insan bu dünyada nasil bir intiba birakiyorsa, biraktigi intiba ölcüsünde iyi ya da kötü aniliyor. Yani bir anlamda insanlar eger yasiyorsa öldükten sonra, anilarda ,vicdanlarda yasiyor. Ben Koca Reisin bu anlamda yasadigina ve yasayacagina inaniyorum.

Onunla ölmeden önce en son anim, bir izin sezonunda bir kac arkadas bizi Bozkurt da yemege davet etmisti. Köye dönüs yolunda Sazköyü cikarken Beylerli daglarinin doruklarina bakip arabanin icinde söyledigi türküydü.

“Su karsiki dagda bir top kar idim
Yagmur yagdi ilgit ilgit eridim
Evvel yarin sevgilisi ben idim
Simdi uzaklardan bakan ben oldum
Ben oldum ammmaan ammmaaaaan…”

Anilarin yasasin, anilarin unutulmasin Koca Reis.

Anilari yasayacak olan biri de seni unutmayan, anilarinda, gönlünde, kaleminde yasatan Foto Galip. O da unutulmayacak kadife yürekli bir insan. Yasanilasi daha güzel bir dünya icin emek veren, verecek olan tüm insanlarin anisi bol olsun… Dünyanin her bir kösesinde acan güllere ve topraga düsenlere merhaba…

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Nisan 11th, 2015 | Saat: 18:20

SEVGİLİ İLHAN Yorumunda yaşanacak güzel bir dünya için emek veren her kimse anısı bol olsun unutulmasın.
Dünyanın her köşesinde açan güllere ve toprağa düşenlere selam olsun diyorsun.
Diyorsun da güzel diyorsun
Ben daha ne deyim bu yazın üstüne.
Bana sana teşekkür etmek düşer .
Bizim buralardan sizin oralara selamlar.

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Nisan 11th, 2015 | Saat: 18:22

Sevgili arife sende sağ ol selamlar sevgiler

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Nisan 11th, 2015 | Saat: 18:38

Sevgili M.Ali Baş. Reis amcayla bu kadar anıların olduğunu bilseydim inan ki seni bir gün dinlerdim.
Yazılacak ne konular varmış.
Reis amcamın Orkanlarını bağışlaması ta o yıllarda bunu düşünmesi hayret bu konuları bilseydim yazım daha okunur olunurdu. Âmâ M.ali sana reis amcayı yazacağımı emir teyzeden bir şeyler anlatmanıda istediydim
O zaman anlatsan olurdu her ne ise oldu bir defa
Sen İyi, ki yazıp anlatmışın güzel bir bilgi oldu tanıyanlara
Ben bunları bilmiyordum şok oldum inan.
Rahat uyu iyi insan
Sana bir daha hayran kaldım inan
Sanada teşekkürler arkadaşım
Güzel bilgi dolu yorumun için.
Bizim buralardan selamlar.

Avatar

mustafa canavar:

Tarih: Nisan 11th, 2015 | Saat: 19:53

Canim arkadasim eline yuregine saglik koca reisi O cinari ne guzel anlatmisin cok severdim O da beni Makami cenet olsun isallah Saygiyla selamlar canim arkadasim seni cok seviyorum.allaha amanet ol hosca kal.

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Nisan 12th, 2015 | Saat: 05:24

Sağ ol arkadaşım Mustafa
Aklıma düşünçe yaşadıklarımı yazıyorum
Bizim buraların sayfalarına kimseyi kırmadan üzmeden.
İnsanın şu kısacık ömründe iyi ve kötü olarak yaptıkları kalıyor. Arkasında yıllar sonra hatırlanıp konuşulduğunda.
Ya adam kötü biriydi Boş ver canı cehenneme deniyor.
Yada nur içinde yatsın o adam çok iyi biriydi deniliyor.
ALLAHIM Bizleride rahmetle iyi insandı denenlerden eylesin. selamlar.

Avatar

Yakup Pekel:

Tarih: Nisan 12th, 2015 | Saat: 17:46

Vefa diye, dostluk diye, kadirşinaslık diye, memleket sevdası diye hala bir şeylerin kaldığını biliyordum ama, sayın Galip beyin akıcı ve memleket kokan üslubu ile yeniden hatırlamış oldum. Yüreğine sağlık koca usta..

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Nisan 15th, 2015 | Saat: 19:02

Hoş geldin bizim buraların sayfalarına Yakup dost.
Yaşadığım yıllar düşüyor da aklıma
Gidiyor gönül denen şey
Çok uzaklardan
Bir şeyler dolduruyorum heybeme içinde vefa dostluk sevdalar la karışmış güzellikler serpiyorum bizim buraların yollarına umarım yolumuza düşen bir şeylerden tat alır
Güzel yorumun için teşekkürler sağlıkla kal kardeşim.

Avatar

halil ibrahim balık:

Tarih: Nisan 16th, 2015 | Saat: 19:41

usta yine dökturmusun eline kalemine yüreğine sağlık benim yüreğimde rametli reis amca cok değerlidir bu günlere gelmemin onun sayesindedir bizi yurtlara yazdıran o oldu onu saygıyla anıyoruz sağol usta devamını beklıyoruz

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Nisan 17th, 2015 | Saat: 04:34

Yorumun için teşekkürler balık
Allah razı olsun
Yapılan iyilikler unutulmuyor.
Koca reisi rahmetle anıyor ışıklar içinde yeri cennet olsun. Selamlar..

Avatar

Ahmet Gülmez:

Tarih: Aralık 23rd, 2015 | Saat: 16:57

Galip bey(KOCA USTA) Gençlik yıllarıma gittim. duygulandım. Rahmetli abemle olan anılarımı tazaledim.TEŞEKKÜR EDERİM.

Avatar

Galip ÇAKIR:

Tarih: Aralık 24th, 2015 | Saat: 15:13

SAĞ OL ABİ OKUDUĞUN İÇİN

Yorum Yap:

Bizim Buralardan Merhaba!..

Neler Yazdım?

Gazete Manşetleri

Bizim Buranın Havası

DENIZLI

© 2024 Tüm hakları saklıdır Bizim Buralar Beylerli – (Foto) Galip Çakır - Düşüncelerimi ve görüşlerimi paylaştığım adresim. Beylerli hakkında yazılarımıda burada bulabilirsiniz. (Foto) Galip ÇAKIR Wordpress