Bizim Buralardan Sevda Türküleri

Yağmur yüklü bulutlar, güneşin sarı ışıklarını toplayıp,
Akşamüstü ovada benim üzerimden Beylerli dağlarına doğru geçerken,
Yağmurdan ıslanmamak için
İnsanlar tarlalardan zebze ve pancar çapasından
Motorlarıyla ve yaya olarak sımsıcak evlerine dönüyorlar.
Yorgun argın, sırtlarında azık torbalarıyla düşmüşler yollara.  

Akşamın kızıllığı düşerken, çengel dağına
Benim de içimdeki özlemler büyüyor.
Bahçemdeki Ceviz ağacın gövdesine dayanıp,
Bu güzelliğe doyasıya bakıyorum.
Dağların üzerinde yağmur bulutları
Allı morlu renklere dönüşüyorlar
Seyir etmeye doyamıyorum
Aman tanrım, bu ne güzellik diyorum.

Bir yağmur bulut kümesi üzerimden geçerken
Kollarımı bu güzelliğe kaldırıyorum.
Açıyorum ellerimi.
Birkaç damla yağmur düşüyor avuçlarıma.
Biriktirdiğim yağmur sularını sunuyorum
İçsinler diye,
Dualarını alıyorum
Suya hasret tarla kuşlarının,
Akşam kızlığının ardından.             

Karanlık düşerken çengel dağına
Yağan yağmur damlalarından
Bende azda olsa, ıslanıyorum.
Anlımdan su damlaları kayıyor
Ceviz bahçesindeki kara toprağın
Susuzluktan çatlamış dudaklarına
Toprak, suya hasret, su toprağa ben ise bizim buralara,

Hava iyice karardı güneş batmaya çalışıyor.
Karşı dağlardaki bir bulut kümesinin ardından
Üşüyorum yüreğim titriyor,
Gözlerimi alamıyorum bu güzellikteki akşam kızıllığından.
İçimde tarif edemediğim bir heyecan.

Ceviz bahçemde bırakıyorum bütün bu güzellikleri,
Akşam oluyor köyümün yollarına düşüyorum.
Dilimde akşam sefalarına bestelenmiş
Bizim buralardan sevda türküleri.
Elimde ağaçlarımdan yeni kopardığım,
Yemyeşil ana kokulu ceviz yaprağı.