Geçmiş Günleri Düşündükçe

21 Mayıs 2015 | Kategori: Yazılarım | 2.938 views


zeki

Denizli Belediye sergi salonunda

M. Emin Özmen hocamın açtığı resim sergisini gezerken

Zeki ilen aklımıza düşüverdi eski yaşadıklarımız

Evin içinde yer sofrasında akşam yemekleri,

Orakla ekin biçmeler,

Kağnılarla taşınan ekin sapları her resim bizi anlatıyordu aslında.

Duygulandık resimleri izlerken o anlattı ben,

Ben anlattım zeki dinledi.

İkimizin gözlerinden yaşlar süzüldü gitdi.

Burnumuzu çektik coçuklar gibi

Az sonra yok aramızda farkımız dedik.

Şimdi zaman aşamasına uğramış gibi görünen yokluk yılları

Her yörede her köyde aynıymış

Benim yaşam hikâyemi dinleyince

Benim yaşadıklarım Zeki’ye bakınca biraz daha duygusal gelmiş

Sevgili Zeki geçmiş bilgisayarının başına

DEHA 20 Gazetesindeki

İZ Köşesine karalamış duygularını

Bir gün sonra tekrar yanına gittiğimde,

Galip Abi bak ben dünü yazdım dedi.

Gazeteyi elime verdi okur musun diye

DSCN0739

Denizli Deha20 gazetesi Mart 2010 aynen şöyle yazmış:

Bir türkünün ezgisinde,

Bir resimin karesinde,

Bir konuşmanın cümlesinde,

Ve hatta bir küçük sözcüğün bünyesinde,

Yiter gider insan kimi zaman.

İşyerimde oturup mesaimi sürdürürken

Sevip saydığım büyüklerimden

Foto Galip Abi çıka geldi yanıma.

Galip Abimle her gelişinde güzel şeyler konuşuruz

Fotoğraftan geçmiş yıllardan yazdığı yazılardan

Sever sayarım kendisini.

Bazen hüzünlenir bazen de güleriz

Aramızdan ayrılan dostlardan da söz ederiz

Kimi zaman sevgiye saygıyla ve tabi ki rahmetle.

 DSCN0744

Öyle anlardan birindeyiz yine ve eskiye gidiyoruz ister istemez

Salondaki sergideki resimlerden bazıları alıp götürüyor bizi

Ekinlere orak sallıyoruz,

Kamışları ezip tatlı özlerini emmeye,

Kızıl hisar bardağından soğuk su içip,

Kese yoğurdu sulandırıp ekmek banıyoruz.

DSCN0738

Kağnıya sarı öküzü koşup tarlaya giderken,

Aceminin boyunduruktan çıkmak için nasıl kıç attığını konuşuyoruz.

Kalaycılardan, semercilerden, köy odalarında konuk edilip onlara her akşam yemek taşıdığımız

Nalbantlardan konu açıyoruz.

DSCN0740

Analarımızın yufka ekmek yapmalarından,

Bir acı biber tuzunun sıcak yufkaya dürüm yapıp yemenin nasıl tatlı geldiğini konuşuyoruz.

Susuz kaldığımız ovalarda seren kuyularından su çıkarıp nasıl içtiğimiz aklımıza düşüyor.

Bazen gözler doluyor bazen bakışlar uzaklara kaçırılıyor

Zaman çok eski değil aslında

Hani bende yaşlı değilim ama

Yaşanılanlar çok az farklılığa rağmen hemen hemen aynı gibi

Galip Abi’ye şimdi

Nasıl anlatılır ki geçmiş zaman ve nasıl anlatılır.

Onca zorluğa çaresizliğe ve yokluğa rağmen,

Dik duruşlu onurlu olmanın erdemi.

Şekerli suya ekmek banmayı yemek sayıp karın doyurmak

Öyleyin ovadaki tarlada o sıcakta,

Ekine orak sallayanların gururu nasıl tamamlanır.

Galip Abiye nasıl anlatılır şimdi bunlar

Yaraların deşerde üzer miyim acaba ah ah gecen zamanlar ah…

DSCN0747

ZOR ZAMANLARDAYIZ ZOR HEMDE ÇOK ZOR

Bir bardak ayranın yanına bir soğan kırıp gün boyu çalışan insan

Nasıl anlatılır Galip Abime nasıl anlatılr bunlar şimdi.

Resimlenir işte ancak…

Galip abim gibi insanların çocukları anlar bunlardan

O zaman dilimini.

Yaşayanlar ancak bu günü doğru yorumlar.

İnsanlara sadaka vermek erdem değil.

Onları üretken kılmak,

Dik durmayı öğretmek değimlidir erdem.

“Köylü milletin efendisidir” diyen Mustafa Kemal Atatürk

Hangi köylüden söz etmektedir acaba neyi anlatmak istemiştir.

Sizce biat eden eline poşet tutuşturanlara minnettar kalanı mı,

Çalışmadan resmi daireler önünde dilendirenleri mi

Yoksa tuzsuz aşım ağrısız başım deyip, acı soğan kuru yafan yiyerek,

Onurunu koruyan üretken çalışkan Köylü yurttaşlarımızdan mı söz etmiş M. Kemal.

Şimdi bunlar kafamda uçuşurken birde yaşadığımız ortama bakıyorum,

Nereden nereye gelmişiz diye iç geçiriyorum.

Kendisine sosyal ile başlayan sıfatlar takıp ırgat gibi çalıştıran insanlar,

En kutsal değerleri diline dolayıp insanların dini duygularını istismar edenler,

Kendi yaşamlarına bakmadan başkalarına sözde ahlaklı olmayı öğütleyenler,

Özgürlük, hürriyet deyip başkasına bu hakkı çok görenler,

Acaba onlar bu insanlar hakkında ne düşünüyorlar.

Kısacası zor zamandayız zor hem de çok zor .

Silkelenip kendimize gelmez ve neyim ben neredeyim ne yapıyorum demezsek,

Günümüz insanı yakın gelecekte burun kıvırarak baktığı Afrikalılardan daha geriye düşecektir.

Sakın buna hayalî falan demeyin çünkü çok değil on yıl öncesine gidin

Ve bir de o zamandan bu güne bakın göreceksiniz.

Şimdi bir köy yaşantısını özlenen bir resimin önünde dururken, bende uyanan duygulardı bunlar

Bu gidişle bu tarz yazıp söylemenin,

Hatta düşünmenin yasak olacağı günler uzak değil gibi.

Önümüzdeki günler daha nelere gebe

Bir düşüne bilsek bir görebilsek yorumlayabilsek olan bitenleri

Göreceğiz ama nerede o vasıflı insanlar topluluğu haksız mıyım?

Galip Ağabey doğru değimli, yazdıklarım..

DSCN0743

Ne kadar doğru yazmışsın sevgili Zeki dost.

Sen bu yazıyı tam beş yıl önce kaleme alıp,

Denizli’de deha gazetesindeki sayfanda yayınlamıştın.

Bak bugün yazdıkların olur hale geldi.

Hepimiz korkar olduk bu gün yaşanan olumsuzluklardan.

Nereye gidiyoruz bilemiyoruz.

Umarım ki Bizim buraların okuyucuları senin ne demek istediğini anlamışlardır.

Yakın zamanda fırsatı değerlendirirler doğru adrese giderler, doru insanları seçerler.

Güzel ülkem ATATÜRK’ÜN Yolunda yürümeye devam eder…

 

Sevgili Zeki Akça dostum,

Denizli’de Deha Gazetesinde ki sayfanda bu güzel yazınla banada yer verdiğin için

Sana teşekkür ediyorum.

Beni yaşadığım o acı dolu yıllarıma götürdün duygulandım inan.

O günlerim geçmişte kaldı ama hiç unutamıyorum.

Fotoğrafçılık mesleğini çok sevdim başarılıda oldum çok ekmeğini yedim.

Ve bir O kadarda dost kazandım.

İyi ve güzel şeyleri biz kolay bulmadık zorluklar ve yokluklar içinde bir şeyler yapmaya uğraştık.

Bu gün görüyorum da fotoğrafçılıktaki teknoloji ne kadar çok gelişti.

O karanlık ve havasız ilaç kokan odalarda yıllarımız geçti, bizler zor günlerin adamıydık galiba.

Sevgili Zeki,

Denizli Pamukkale Gazetesinde sen kendi hayatını anlatırken,

Makineyi eline alıp ilk Fotoğrafa çekmeye başladığında

Benim siyah beyaz fotoğraflarımı görüp işte örnek alacağım bir fotoğrafçı diyerek

Beni bir model olarak görmen bu konuda kendini yetiştirmen,

Bana geçmiş günlerimi anımsattı.

Hem sevindim hem de duygulandım inan

Ne mutlu bana…

Sana başarılar dilerim yüreğinden dost sevgin eksik olmasın sağ ol..

Bizim buraların sayfalarına renk kattın tat kattın inan.

Resimler için MEHMET EMİN ÖZMEN hocama Teşekkür Ederim…





6 Yorum:

Avatar

Zeki Akakça:

Tarih: Mayıs 21st, 2015 | Saat: 11:29

Galip abi;
İnan ki çok duygulandırdın, onurlandırdın, gururlandırdın… Birazda utandırdın. Ben o zaman içimden geldiğince yazmışım. Şimdi buradan okuyunca (eksiklik ve hatalar olmakla beraber) beğendimde açıkçası.
Sağ olasın, sizin gibi bir dostum abim olduğu için ayrıca mutlandım.
Sağlıklı , mutlu , umutlu ve “yazacaklarını aksatmadan yazacağın” günler diliyor saygılarımı iletiyorum.
Var olasın…

Avatar

AHMET DENİŞ:

Tarih: Mayıs 21st, 2015 | Saat: 12:53

iki değerli üstad’ın yazdıkları güzellikler kaybolmadan yazıya dökülmüş, ellerinize emeğinize sağlık. Eskiyi bilmeden şimdiyi eleştiremeyiz. Sayenizde eskileri anlayıp günümüzde daha güçlü olacağımıza inanıyorum. Çalışmalarınızda başarılarınızın devamını dilerim.

Avatar

GALİP ÇAKIR:

Tarih: Mayıs 22nd, 2015 | Saat: 16:51

Sevgili Dostum uzun zamandır köydeyim yanına gelemedim. Duygu dolu yorumların için teşekkürler.Her şey güzel olur inşallah .

Avatar

Özel Ayna:

Tarih: Haziran 4th, 2015 | Saat: 14:33

Merhaba Galip abi, temelleri sağlam atılan her şeyin yıkılmasının zor olduğu gibi, (Bir binanın, bir eğitimin, bir çalışmanın ve Türkiye Cumhuriyeti,nin)temelleri menfaate ve çıkara dayalı olmayan dostlukların da yıkılması imkansız gibi bir şey.

Eskimeyen sağlaml dostlukları çok güzel anlatmışsın abi eline ve kalemine sağlık

Avatar

Galip ÇAKIR:

Tarih: Haziran 8th, 2015 | Saat: 17:41

Sevgili Ahmet yorumun için teşekkürler eskiler hatırlandıkça bazen duygu yüklüyor insana bir sergide görüp de hatırlananlar bunlar bazen böyle yazılarda dökülüyor.

Avatar

Galip ÇAKIR:

Tarih: Haziran 8th, 2015 | Saat: 17:48

Sevgili özel beş yıl önce bu günleri görüp de yazan bir dostun anıları bu yazı .Dün yine secim vardı şükürler olsun biraz korkulardan kurtulduk.Umarım güzel yurdum iyi günleri görür.Dostluklarımız her daim devam etsin kimseleri kırmadan yorumun için teşekkürler dostum.

Yorum Yap:

Bizim Buralardan Merhaba!..

Neler Yazdım?

Gazete Manşetleri

Bizim Buranın Havası

DENIZLI

© 2024 Tüm hakları saklıdır Bizim Buralar Beylerli – (Foto) Galip Çakır - Düşüncelerimi ve görüşlerimi paylaştığım adresim. Beylerli hakkında yazılarımıda burada bulabilirsiniz. (Foto) Galip ÇAKIR Wordpress