Orada Bir Köy Var

9 Kasım 2013 | Kategori: Yazılarım | 2.660 views


Eskiden bizim buralarda bir köyümüz vardı.
Yaşadıkça doyamadığımız
Arkadaşlarımızla oyunlar oynadığımız
Hepimiz küçük çocuktuk o yıllarda.
Bayramlarda salıncaklar kurardık mahallemizdeki kavak ağaçlarına
Sıra ile biner, savururduk birbirimizi gökyüzüne.
Sıcak ekmek kokardı bakışlarımız
Birlikte özgürlük türküleri söylerdikbeylerlim

Siyah beyazdı gördüğümüz düşlerimiz
Omuz omuzaydı dostluklarımız
Birlikte ağlar birlikte gülerdik
Bir olurdu yüreklerimiz, kenetlenirdi ellerimiz
Dostça, arkadaşça
Çocukça kurduğumuz pembe hayallerle nereleri dolaşırdık
Sanki koca dünyaya sadece biz sahiptik
Okulumuzda andımızı söylerdik hep birlikte
“Ne mutlu Türküm diyene” derdik kimselerden korkmadan
Cumhuriyet Bayramlarımız olurdu kahramanlık şiirleri okurduk
On Kasımda Atatürk’ü anardık
İyi ki Ata’m sen varmışsın, Türkiye’mi düşmanlardan kurtarmışsın
Sana teşekkürler Ata’m der, aramızdan ayrıldığına üzülür, duygulanırdık
Bazılarımızın gözlerinden yaşlar akardı siyah önlüklerimizin üzerine
Bugün ne günlere geldik değil mi?

Hepsini yok ettiler yaşıyoruz bir korku içinde
Sıcak yaz ayları geldi mi
Güneş yakardı yüzümüzü, rüzgârlar esmezdi bir türlü
Karlı boranlı soğuk kış aylarından sonra
Bir umutla
Dağlardaki kekik kokulu baharları beklerdik…
Güzel günlerde
Beraberce oyunlar kurar düşe kalka oynardık
Bazen düşünce dayanamazdık acılara, ağlardık
En çok da dizlerimizdeki yaralarımız acırdı
O zamanlar düşerdik ama çığlıklarımızı nasıl duyarlardı bilmem
Koşar gelirlerdi yanımıza ağlama sesimizi duyunca analarımız
Ne hikmetse
Anamız gelip sarılıp öpünce, geçerdi bütün acılarımız.

Şimdi yine bir köy var, buralarda uzakta
O köy bizim köyümüz mü bilemiyorum inanın

Mahallimizdeki salıncak kurduğumuz kavak ağaçlarının kurumuş dalları
Nedendir bilmem bir başka olmuşlar gayrı köyümün insanları
Bugünlere onlar da uyum mu sağlamış bilmem
Kalmamış küçüğe sevgi, büyüğe saygı
Bütün güzellikler gerilerde kalmış

Yalancılar, sevgisizler adam olmuş
Yaş da keser olmuşlar, baş da
Benim de badem ağaçlarımı kestiler bu baharda
Yüreğimi yaktılar, hayallerimi yıktılar
Gerçekten kimse acıyorum ona, yazıklar olsun…
Umarım bana yapılan çirkinlik başkalarına da yapılmasın, son bulsun.
Değişmiş havası, suyu, kuşu, kurdu.
Hatırlar mısınız
Bizim buralar eskiden hiç böyle mi olurdu
Şimdi köyümün dağlarında yetişen kekikler bile eskisi gibi kokmuyor
Kırmızı dudaklım leylekler yuvalarına bile dönmüyorlar
Hambat ovasının semalarından geçmiyorlar allı turnalar
Ak saçlarımızı eskisi gibi savurmuyor hırçın rüzgârlar
Yüreğimizde saklı kalmış güz gülleri
Yıkılmış omuzlarımıza yorgunluklar
Yüzümüzde asılı kalmış hüzünler var.
Yıllar ne de çabuk gelmiş geçmiş
Kabuk bağlamış içimizde çektiğimiz acılar
Yaşadıklarımız bir ömür törpüsü
Gönlümde çocukluğumdan kalmış yağmur kokusu
Çekilmez oluyormuş başı dumanlı sevdalar
Dayanılmaz oluyormuş türlü türlü acılar
Yaşayıp gidiyoruz yalan dünyada
İçimizde dolu bin bir pişmanlıklar

 

Şimdi yine bizim buralarda bir köy var
Ben bu köyde doğdum büyüdüm
Ekmeğini yedim, suyunu içtim, insanını sevdim
Hani Ferhat sevdiği için dağları delerdi ya
Ben de öyle vurdum kazmayı
Alın terimle çukur açtım toprağına sıra sıra
Türlü türlü meyve ağaçları diktim
İnanın bir başka sevdalıyım ben bu köye
Olmadı olmaz da zaten kimseye bir kötülüğüm
Bana mı öyle geliyor yoksa günden güne değişiyor mu köyüm
Hiç hoş şeyler olmuyor
Yüreğimde haince bir garip korku
Uzaklardan hüzün kokuyor gayrı bizim buralar…
Hâlbuki ne güzel umutlarla gelmiştim
Anladım ki olmayacak
Köyüm için gönlümde çok istediğim güzel konular
İçimde yıllar sonra ben bu köye neden geldim dedirten bunca sorular
Badem ağaçlarım gibi
Kırılmış umutlarım gayrı depreşir gönlümde pas tutmuş yaralar
Anladım ki, her insanın gizli bir sevmeyeni, bir düşmanı var
Her olay bir acı bırakıyor insana

Demek ki hayat yollarında bizler büyüyünce
Gönül yaralarımız da bizimle beraber büyüyormuş…
Babam öldü gitti, anam doksana merdiven dayadı
Neler dese, ne kadar da öpse fark edmiyor artık
Bugün annemizin öpücüğüyle geçmeyecek kadar derin
Gönlümüzdeki yaralar…





10 Yorum:

Avatar

ayhan avci:

Tarih: Kasım 9th, 2013 | Saat: 18:21

Merhabalar,buralardan bizim buralara yani oralara. Umudu yitirmek kendini bitirmektir bu nedenle umut yasama sevincimizdir.Beylerli bizim koyumuz,buyuguyle,kucuguyle iyisi ve kotu kalplisiyle. En zor is insanin donusmesidir ve ne yazik beylerlinin kirk yas ustu donusmuyor, egitilmiyor.Seni guzelce dinliyor ama bildigini yapiyor.
Ancak bu durum sadece bizim koye ait

degil. Bilisim caginin cocuklari ve gencleri de boyle. En iysi onlar .anlamaya cabalamak diye dusunuyorum. Umudu yyitirme…

Avatar

Mehmet Ali YALÇINKAYA:

Tarih: Kasım 9th, 2013 | Saat: 18:51

Ellerine gönlüne sağlık Galip Usta. Çok güzel olmuş. !984 ten sonra bozuldu, biliyorsun. Ne kadar hayıflansan, ne kadar üzülsen yeridir. Ben de köye gidip geldkçe köyümüzün insanlarının bu haline üzülüyorum. Bozuldu bir kere. Verdiğimiz emekler, harcadığımız çabalar boşunaymış. Eyvah ki eyvah.

Avatar

foto galip:

Tarih: Kasım 10th, 2013 | Saat: 12:36

Sevgili ayhan onları anlamaya cabalak diye düşünüyorum diyorsun.İyide ayhan sen git benim beş yıllık 30 adet ağaçlarımı doğra ben seni nasıl anlayayım işte o yüzden ben anlayamıyorum bu insanlarıİyisiyle kötüsüyle o insanlar bizim köylümüz evet öylede kötülere bu acımazlığı bu sevgisizliği hoş görmek de olumlu bir yaklaşım olmuyor Umutu yitirme abi diyorsunda bazende olmuyor be ayhan emeklerim çok yapılanları haz edemiyor insan bazen oluyorda silaha değilde kaleme sarılıyorumda kendimi avutmağa çalışıyorum.Selamlar bizim buralardan sizin oralara

Avatar

foto galip:

Tarih: Kasım 10th, 2013 | Saat: 12:46

Sevgili m.ali abi…..Badem ağaçlarım gibi kırılmış umutlarım gayri depreşir pas tutmuş yaralar..Anladımki her insanın bir sevmiyeni ve gizli bir düşmanı var.Haksızca yapılan Her olay bir acı bırakıyor insana…Senin yazdığın gibi ne oldu anlayamıyıorum bu insanlarımıza yapılan bunca yanlış işlere rağmen bende umutsuzluğa düşüyorumda bazı konularda eyvah diyorum inan GÜZEL YORUMUN İÇİN TEŞEKKÜRLER ABİ

Avatar

Özel Ayna:

Tarih: Kasım 11th, 2013 | Saat: 10:57

Merhaba Galip abi, birkaç gündür internet bağlantım yoktu bizim evin yanından geçen yüksek bir tır tüm kabloları koparınca yapılması birkaç gün aldı. Bu yüzden yeni yazını bu gün okuyabildim.

Koca usta; Ayhan hocanın da belirttiği gibi umutsuzluk teslim olmak gibi bir şey bence. Bizim kasabamızın(köyümüzün) insanı sıcaktır, sevecendir, yardım severdir ayrıca bizim kasabamızın insanı fesattır,dedikoducudur,yalancıdır lakin birilerini diğerlerinden ayırıp herkesi bir torbaya koymamak gerekir diye düşünüyorum.

M. Ali abimin 1984 den sonra bozuldu yorumuna katılmıyorum. Ne olduki o tarihten itibaren insanlar değişti? Bizim kasabamızda eskiden beri iyiler ve kötüler vardı ileri tarihlerde bu yine olacak. Sadece iyilik yapmanın, kötülük yapmanın şekli değişti. Eskiden iyilikler yapılınca anılmaz kimse duymasın diye özen gösterilirdi, kötülükler ise insanların malına mülküne değilde yapılabililyorsa delikanlıca kendine yapılmaya çalışılırdı.

Galip abi, Senin badem ağaçlarını kıran o lanetlenesi elleri bende yürekten kınıyorum ama bu gibi olaylar bizleri yıldırmamalı. Tabiki insanın yetiştirdiği bir ağaç aynen evladı gibi oluyor ama yinede sabır diyorum koca usta.

Sevgili Galip abi İyisiyle kötüsüyle yinede güzeldir bizim buralar. Umudumuzu kaybettiğimiz gün bittiğimiz gündür. Saygı ve selamlar.

Avatar

ayhan avcı:

Tarih: Kasım 11th, 2013 | Saat: 19:07

Galip abi, Özel arkadaşım benim duygularımı daha iyi anlatmış. Meseleye fidanları kıran açısından bakarsak sen sonuna kadar haklısın. Bu konu tamamen kişisel bir öç alma duygusu ve maalesef feodal kafanın dışa vurumu. Sana karşı sözü olmadığı için hıncını içindeki vahşi duygu ile alıyor. Bu kafa dün harman yakıyordu hatta evi ateşe veriyordu. Bu kafa Sivas’ta,Taksimde ve Adana’da karşımıza çıktı ve çıkmaya devam edecek.
Umut fakirin ekmeği demiyorum ama umut yitirildi mi insana olan güven de yitirilir.Saygılarla.
MehmeAli öğretmenimin görüşüne kısmen katılıyorum. Çünkü adı geçen yıllarda Türkiye kamplara ayrıldı bilinçli bir politikayla. Beylerli’ye yansıması da gecikmeden oluştu..Ayrımcılık politikası ise günümüzde en azgın biçimiyle devam ediyor.

Avatar

foto galip:

Tarih: Kasım 11th, 2013 | Saat: 19:53

Sevgili özel iyisiyle kötüsüyle yinede iyidir bizim buralar diyorsun.İYİ Olmasa döner döner gelirmiyim sevmesem hasretine dayana bilirmiyim sevdalı olmasam beylerliye orada bir köy var o köy bizim köyümüz dermiyimHAYIRLISI OLUR İNŞALLAH SELAMLAR

Avatar

foto galip:

Tarih: Kasım 11th, 2013 | Saat: 19:58

SEVGİLİ AYHAN SENİ ANLIYORUM YAZDIKLARIN O KADAR DOĞRU Kİ.O KAFALARIN İÇİ HEP BÖYLE YARAMAZLIKLARA ÇALIŞIYOR SİTEMİM OLSADA SEVİYORUM BEN BİZİM BURALARI……..SELAMLAR VE SEVGİLER……

Avatar

zeki:

Tarih: Kasım 12th, 2013 | Saat: 13:10

Merhaba Galip abi;
Yazınızı / şiirinizi okurken bazı yerlerde sanki Fakir Baykurt romanı okuyormuşum gibi bir duyguya kapıldım…
Umutsuz olmamalı, dik tutmalı kuyruğu(!) elbette iyiler kadar kötülerde var. Yaşam zaten çelişki üzerine kurulu değil mi?
Ben yüreğindeki sevginin kurak zamanlarda bile sızan kaynak suları gibi sızmasını az aksada kesilmemesini diliyorum.
Saygı ve sevgilerimle …

Avatar

admin:

Tarih: Kasım 21st, 2013 | Saat: 16:36

Teşekkürler sevgili ZEKİ
Yazılarım hakkında düşündüklerin onur veriçi ama ben amatör olarak kendi yağımla kavrulmağa çalışıyorum bizim buraların sayfalarında.Madem öyle bundan sonra daha hoş görülü olup umutlarımı tazeleyip bambaşka olmağa özen göstermeğe çalışacağım.GÜZEL Yorumun için teşekkürler.

Yorum Yap:

Bizim Buralardan Merhaba!..

Neler Yazdım?

Gazete Manşetleri

Bizim Buranın Havası

DENIZLI

© 2024 Tüm hakları saklıdır Bizim Buralar Beylerli – (Foto) Galip Çakır - Düşüncelerimi ve görüşlerimi paylaştığım adresim. Beylerli hakkında yazılarımıda burada bulabilirsiniz. (Foto) Galip ÇAKIR Wordpress